Yellowstone National Park

Herşey, `Home` belgeselindeki on saniyelik görsel şölenle başladı. Yağlı boya tabloyu andıran yapısıyla, buğlu turkuvaz mavisi elipsin çevresinde ki parlak yeşil, sari, turuncu halkalar göz kamaştırıcıydı. Bilgisayar destekli animasyon mu, yoksa gerçek mi anlayamadığım bu sahnenin. Şans iste, adini bile bilmediğim bu obje, National Geographic`in Ağustos sayısına kapak olup, karşıma çıkınca, onu görmek farz oldu. Ekteki ilk fotoğraf National Geographic`ten, ikincisi bana ait. Baş rolleri oynayan renkli gölün adi ise, `Grand Prismatic Spring.` Yellowstone milli parkının en surreal termal aktivitesi. Dakikada 2300 litre, fokur fokur kaynayan, sülfürlü su çıkıyor o turkuvaz mavisi elipsten. Çevresi çok keskin çürük yumurta kokulu. Öyle ki dolaşırken nefes almakta zorlandım zaman zaman. Renkli görsel şölenin minik aktörlerini ise ancak mikroskop altında görmek mümkün. Kendileri, Darwin Amca´nın tek hücreli canlıları. Sıcak suları mesken tutmuşlar, şov yapıyorlar binlerce yıldır gelene gecene. :) Komplo teorilerine meraklı arkadaşlarım için yazıyım. O renkler gerçek. :) Gittim, gördüm, her hangi bir Amerikan katakullisi mevzu bahis değil. :) Veya varsa bile ben farkında değilim. :) Gelelim milli parkımıza. Yellowstone, doğanın bizonlar ve geyikler tarafından isletilen ilk ve tek kimya laboratuarı. Öyle ki, dünya üzerindeki tüm termal aktivitenin toplamı, Yellowstone`la boy ölçüşemiyor. Sürekli, birseller ya patlıyor, ya çatlıyor, ya da fışkırıyor memlekette. Turist merkezinde izlediğim filme göre 600 bin yıl önce patladığında, çapı 40 millik bir yanardağ oluşturmuş ve Amerika´nın hemen hemen tamamını külle kaplamış. İyi ki dedim, o yıllarda Amerika`da yasamamışım, kömür olurdum. :) Saka bir yana, Yellowstone hala aktif volkan statüsünde, bir ara patlayacak, ama ben ordayken patlamadı. :) Tüm bu ateşli aktivitelerin ortasında da bizonlar ve geyikler var ortalıkta dolasan. Zırt vırt yolları kapatıp, eylem yapıyorlar, efelik taslıyorlar. Ah bir cifte olucaktı, o zaman gösterirdim, arabamın dibinden yan bakarak geçmeyi. Yellowstone hakkında yazabileceğim daha çok öğe var. Örneğin Pamukkale´nin üç dört katı büyüklüğündeki travarten dokusu, Old Faithfull denen ve kurmuş gibi her 90 dakikada bir patlayan gayzeri, insanin nefesini kesen şelaleleri ve kanyonları gibi. Öte yandan `Grand Prismatic Spring` hala kalbimde bir numara. Sırf onu görmek için bile dört günde yaklaşık 1800 mil yol yapmaya değerdi, diğerleri bonus oldu. Eğer yolunuz Orta Amerika`ya düşerse, kaçırmayın derim. Kalın sağlıcakla.