7 Günde Orta Avrupa-7.gün

6. günümüz günübirlik gittiğimiz Almanya/Dresden`de geçerken, günümüzü Prag`da Çek gecesiyle sonlandırıyoruz. Macaristan`da geçirdiğimiz Çigan gecesinden çok daha renkli ve eğlenceli. Yerel halk danslarından ve müziğinden örneklerle geçen geceye, çeşitli ülkelerden gelen turistleri de dahil ediyorlar. Tam bir şov şeklinde. Sanatçılar çok sempatik. Misafir ülkelerin birer şarkısını da söylüyorlar. Bize yurdumuzdan uzaktayken Ayten Alpman`ın şarkısı `memleketim`i duymak çok hoş bir sürpriz oldu açıkçası ve çoşkulu bir şekilde hepimiz de eşlik ettik. Çek mutfağı normalde pek bizim damak zevkimize uymuyormuş ama ikram ettikleri menü gayet güzel. Bu eğlenceli geceden, tadı damağımızda biraz erken ayrılıyoruz. Hepimiz günün yoğun temposuyla yorgunuz çünkü. Üstelik 7. günümüz de Prag dışında günübirlik bir gezi var yine. Karlovy Vary`e gidiyoruz Orta Avrupa` da ki son günümüzde. Karlovy Vary, Batı Bohemya´da, Prag´ın yaklaşık 120 km batısında Çek Cumhuriyetinin en büyük ve en iyi SPA kenti (SPA Latince de sudan gelen sağlık demekmiş). Şehir vadiye kurulmuş ve etrafı dağlarla çevrili. İçinden ise ılık olarak akan Tepla deresi geçiyor. Şehir içine taşıt sokmuyorlar. Otobüsümüzü şehre yaklaşık 20 dak yürüme mesafesinde olduğu söylenen durağa bırakıyor, buradan şehre ring seferleri yapan şehir otobüslerine biniyorsunuz. Karlovy Vary, Karlın banyosu demekmiş. 14 yy da, Çek kralı 4. Charles (Karl) tarafından keşfedilmiş. Efsaneye göre av gezisinde vurdukları geyik, bu bölgede sulara düşünce iyileşiyor ve suların şifalı olduğu anlaşılıyor. İki türlü su kaynağı var. İçmeler (collonade) ve banyolar (lazne). 12 adet ana kaynak varmış. İçmelerde suyu özel ibriklerle içmek gerekiyor. Şişeye yada bardağa doldurmak yasak. Hemen her yerde minyatür porselen ibriklerden satılıyor. Ayrıca Bohemya kristali, granat taşı ve kehribarın kullanıldığı takılar, porselen, kağıt helva ve Becherovka denilen meşhur içkisi satılıyor, hediyelik olarak düşünebilirsiniz. Şehrin 13. kaynağı olarak gösterilen, Jean Becherovka adlı bir vatandaşın ürettiği Becherovka, bir tür likör. Şayet takı almayı düşünüyorsanız Karlovy Vary´e gelirken Lapis isimli Türkiye de de şubesi bulunan mücevher fabrika mağazasına uğramalısınız önce. Granat ve kehribar çoğunlukta kullanılan taşlar. Granat, nar taşı olarak adlandırılan, bordo renkli bir taş. kan dolaşımına iyi geldiği söyleniyor. Kehribar ise amber taşı olarak da adlandırılıyor ve ağaçtan akan reçinenin taşlaşıp, fosilleşmesiyle oluşuyormuş. Şayet bu esnada içine böcek girdiyse ve taş içinde kaldıysa daha da değerleniyormuş. Karlovy Vary aynı zamanda bir kültürel etkinliğe de ev sahipliği yapıyor. Uluslararası film festivali, Cannes ve Venedik`ten sonra Avrupa´nın en eski film festivali. Yönetmenlerimizden Ferzan Özpetek de, Karşı Pencere filmi ile bu festivalde ödül kazanmış. Karlovy Vary bir çok ünlünün de ziyaret ettiği bir şehir. 1918 de Atatürk böbrek rahatsızlığı sebebiyle tedavi için gelmiş şehre. Otelin kapısında bir plaket ile otelde Atatürk´ün kaldığı belirtiliyor. Ayrıca 1958 de Nazım Hikmet, 2002 de Ahmet Necdet Sezer şehri ziyaret etmiş. Bu şehre gelince muhakkak yapılması gereken şeyleri şöyle sıralıyorlar. Banyo ve sularından faydalanın, etraftaki ormanlık ve ziyaret eden kişilerin adlarıyla anılan patikalarda yürüyüşler yapın, kültürel etkinliklere katılın ve dış dünya ile ilişkinizi kesin. Karlovy Vary de genel olarak Euro geçiyor. Paranızı krona çevirmek isterseniz uzak doğo kökenli kişlerin çalıştığı döviz büroları güvenilirmiş. Kur Prag`dan daha yüksek.