floranatolica
 
Ara Üye girişi DDbtn
-

Yunanistan Güncesi

Figen Balamur Uğur, 2016

Sarti / Yunanistan

3. GÜN 13 Temmuz öğlen saatlerinde Rea kampingten ayrılıp SARTİ yönüne doğru doğu sahili boyunca ilerlerken, bu kıyının çok ünlü plajları olduğu tavsiye edildiğinden bazılarına rastgele girip çıkıyorduk. Halka açık, ücretsiz olanlar oldukça kalabalık olduğundan oralarda takılmadık. Sarti´ye yakın mesafede meşhur kampingiyle Armenistis gibi turistik ilgi noktaları epey çoğunlukta. Armenistis´e nedense uğrayamadık ama yukardan sahili görünce epey pişman olduğumuzu söyleyebilirim. Vourvourou´dan güneye doğru 8. km civarında yer alan La Cara kampink´in vahşi orman görüntüsü o kadar cazip geldi ki `La Cara camping´ veya `Koutloumousiou beach´ tabelasından aniden sola saptık. İyi ki de sapmışız bir cennete geldik. Giriş ücreti kişi başı 3 euro diye hatırımda kalan kampinkin ana kapısından ücretimizi ödeyip 400 metre ilerdeki sahile yürüyerek indik. Çok geniş bir alan içinde, 80-90 yıllık heybetli ulu ağaçların altına rahat rahat yayılmış çadırlar, karavanlar çok keyifli gözüküyordu. Sahilin hemen girişinde bir restoran, devamında 600 m uzunluğunda, oldukça geniş bembeyaz kumlu bir plaj yer alıyor. Sahilin kuzey tarafında deniz tabanı kayalık, güney tarafı kumluk. Su sporları aktiviteleri mevcut. Sahilde yer alan salaş kafeye bir içecek ücreti ödemeniz şezlonglardan faydalanmanız için yeterli. Oturur oturmaz hemen bir içecek mevzusu hatırlatılıyor ondan sonra da hiç rahatsız edilmiyorsunuz. Daha sonra hep tecrübe edeceğimiz üzere tüm Yunanistan´da uygulama bu. Açık denize bakan sahilde su mükemmel, pırıl pırıl, tertemiz. Yüzerken arkanıza dönüp baktığınız zaman gördüğünüz manzara tüm görüş alanınızı kaplayan yemyeşil Sithonia ormanı. Büyüleyici bir güzellik, doğallık. Deniz faslının ardından acıkınca doğal olarak sahilin girişindeki restorana yöneldik. Garson her şeyi biranda değil de parça parça sipariş verdiğimiz için hafif suratı asık davransa da sardalyadan margarita pizzaya, mürekkebi ile servis edilen siyah ahtapottan kalamara uzanan zengin bir menünün yer aldığı 8 kişilik bir lezzet şöleni sonunda ödediğimiz fatura biralar dahil aşağıda görüleceği üzere 63 euro oldu. Doğal güzelliği, lezzetli yiyecekleri kadar ucuz da olan bu koyda gönlümüz kaldı ama akşam olmadan konaklamak için bir yer bulmak kaygısı ile düştük yine yollara. Mevsim itibari ile Halkidiki´de doluluk oranı %100 e yakın ve önceden planlanmış şekilde hareket etmediğimizden bazen akşamüzeri kalacak yer tedirginliği yaşayabiliyoruz. Seyahatimizin başlamasından 1 ay önce Yunanistan´da patlak veren, hatta biraz acaba bizi neler bekliyor kaygısına düşüren ekonomik krize rağmen her yerde hayat normal akışında, tatil yerleri kafeler restoranlar dolu. `Tüm paramızı nakit götürelim ama kampinklerde nasıl muhafaza edeceğiz´ endişemiz de boşa çıktı çünkü her yerde kredi kartını kullanabildik. Kısa bir yolculuktan sonra vardığımız Sarti, Sithonia´ yarımadasının doğu tarafında, Selânik´e 135 km uzaklıkta, yaz ayları süresince büyük bir turistik hareketliliğe sahip bir sahil beldesi. Her yıl binlerce turisti kendine çeken bir yer olduğu söyleniyor. 3 km uzunluğunda her yıl mavi bayrak ödülü alan sahili ve tertemiz denizi ile dağ ve deniz turizmini bir arada sunan Sarti´nin sahil boyunca uzanan ana caddesinde her türden mağaza, yüksek kalitede hizmet sunan lokanta, taverna, bar, beach bar, clublar yer almakta. Aynoroz´a ve Athos dağının zirvesine karşı eşsiz manzarası da cabası. Bunun doğal sonucu olarak ta oldukça pahalı. Diğer yerler gibi bu bölgede de büyük bir otel kompleksi yok. Hepsi denize çok yakın küçük, şirin çok sayıda kiralık oda ve pansiyon bulunmakta. Bu arada aşağıdaki fotodan da görüleceği üzere tüm restoran, kafe ve otellerde sarımsaklar asılı. Sorduğumuz zaman kötülüklere karşı korusun diye dediler. Bizim nazar boncuğu niyetine sarımsak. Hava kararmak üzere iken orta parmağın doğu sahilinden batı sahiline döndük. İlk gördüğümüz yerleşim yerinde kampink ya da otel ne varsa kalalım kararı ile Yunanistan´ın en büyük doğal limanı, mükemmel manzarası ve lezzetli deniz mahsulleri lokantaları ile ünlü bir balıkçı kasabası olduğunu sonradan öğrendiğimiz `Porto Koufo´ tabelasından saptık. 3 günlük çadır konaklamalarının sonunda bu gece otelde kalmaya herkesin çok ihtiyacı vardı. Şansımız yardım etti harika küçük bir otel olan, uzaktan gördüğümüz ilk anda bizi cezbeden AIOLIS STUDIOS da son 1 stüdyo ve 1 odayı aldık. 4 büyük 4 çocuk toplam 165 euro. Harika manzaralı, bakımlı çimleri olan bahçesinde hamağı ve çok sevimli köpekleri ile samimi bir aile işletmesi olan oteli çok sevdik ve çok rahat ettik. Porto Koufo diğer bir doğal liman olan Toroni´nin 2 km güneyinde yer alıyor. İki yerleşim yeri arası oteller ve restoranlar ile birbirine bağlanmış durumda. Porto Koufo limanında birkaç tane küçük plaj var. Heybetli fiyortların görüntüsü çok etkileyici ve limanı çevreleyen sarp kayalıklar insana bir dağ gölü kenarındaki köyde olduğu hissini veriyor. Limanda demirlemiş kılıç balığı avcılığı için kullanılan özel teknelerden birkaç tane görmüştüm, her yıl eylül ayında tuna avcılığı festivali için avcılar burada biraraya geliyormuş. Bu liman açık denizden çok korunaklı bir şekilde ayrıldığından ve denizin sesi hiç duyulmadığından ´deaf harbour´ sağır liman olarak ta anılıyormuş. Yıllar boyu Türk korsan gemilerinin saklanması dahil çok değişik amaçlarla kullanılmış. 2. dünya savaşı sonlarına doğru almanlar limanı kuzey ege denizaltı üssü olarak kullanmışlar. Bu limanı sabah erken avcılar yakaladıkları Kılıç balıkları ile limana dönerken izlemek çok keyifli ve ilginç olur eminim. Denize girer girmez suyun aniden çok derinleşmesi ve rengi dalış sporu yapan birileri olarak çok ilgimizi çekmişti. Çok sayıda mağaranın olduğu derin limanda scuba dalışı mutlaka deneyin tavsiyesini duymadan da bölgenin dalış için oldukça uygun olduğunu tahmin etmiştik. Dalış için vakit yoktu ama su yüzeyinin 12 metre altında girişi olan ` Erika´s cave´ e dalmak çok keyifli olabilirdi. Eğer tecrübeli bir dalgıçsanız limanın girişindeki duvara dalmayı deneyebilirsiniz diyor kaynaklar. Dalış, trekking, mavi yolculuk, balık avı gibi pek çok aktiviteyi bir arada yapabileceğin bu huzurlu kasaba daha uzun bir tatil için de çok isabetli seçim olabilir. Porto Koufo´da keyifli bir akşamın adresi taze deniz ürünleri lokantaları dediler en güzellerinden birine geldik. Arkada gitmemizi bekleyen garsonlara bakılırsa bitmesini istemediğimiz bir akşam olduğu açık. Devamı...