Eylül sonu ile Ekim ayı ortalarına kadar kestanenin hasat zamanıdır. Dikenli yumaklar hafifçe açılır, kestaneler ilk kez ışıkla tanışır. Meyvenin olgunluğu arttıkça hem bu açıklık genişler, hem de sapı artık onu taşımaz olur. Rüzgarın da esintisiyle meyve sapından, kestane meyveden ayrılır. Kestane mesceresinin altı kalabalıktır, meyveden ayrılan kestane hemen sarmaşıkların ve önceki yıl yapraklarının altına gizlenir, filizlenip yeşermeyi beklemeye başlar. İşte tam bu sırada hasat ta başlar. Orman içi yollara arabalar dizilir sıra sıra. Eldivenler, heybeler, kovalarla 3-4 hafta boyunca her gün birileri gelir eşelenir ağaçların altında. Karanlık basıp insanlar elini ayağını çektiğinde ise ormanın gerçek sakinleri toplamaya başlar kestaneleri... Yerden toplanan kestanelerin epey kısmı kurtlu olacaktır. Bu gayet doğal bir durum. Kestaneler toplandıktan bir kaç saat sonra kurtçuklar dışarı çıkmaya başlayacaktır. Kestaneleri bir süre suda bekletirseniz hepsi su yüzeyine çıkacaktır. Toplayıp tekrar toprağa bırakabilirsiniz...
Parkur gpx verilerini paylaştığı için Kutay Dişbudak'a teşekkürler...